Konu: Akademi Türkiye'den komik,tatlı,hüzünlü sözler.. 2008-06-09, 16:27
Bunlarda Akademi Türkiye'deyken yaptığı konuşmalar.uzunca bi süre önce internette gezinirken bulmuştum.beni 2004 yılına o günlere götürdü..ablamın ünv.kep töreni vardı.eve akşam üstü dönmüştük.5 saatlik yolculuğun ardından eve girer girmez ilk işim tv yi açmak olmuştu.zira tv de akademi türkiye vardı..
Pınar:(Yağız için) Dikkat et Barış'la körebe oynamasın.
Barış:(Yağız'la oynarken) Bana bişey olmaz oğlum.Ben robotların başıyım
(Barış Yağız'ın boyama kitabını boyarken Yağız'a); sen araba oyna. (Özgür kopar)
(21 mart pazar) Özgür:Bir aralar bişeyler yapıyodum ama artık gelmiyo. Yaşamadığım şeyler yüzünden..yaşayamadığım şeyler yüzünden.. Bazen doluyor ama boşalmıyor. Gözyaşı olarak boşalabiliyo ama kalemle gelmiyor. (röportaj sırasında)
Barış:Karizma yüksek ,ingilizce yok.
Barış: sansassosyon
Barış:Sorun mu var acabaki..baki..
Timuçin:Bu sapık olayını cidiye alıyorum ve bundan sonra yapıcaklarımdan ben sorumlu diilim.
Tuğçe:Çok mu komik oluyorum bu şapkayla? Barış:Hayır çok tuhaf oluyosun. (22 mart pzrts)
Barış:Güleceksin ağbi, her zaman güleceksin.. birisine moral verirken (28 mart)
Özgür:Teoman ağlamıştır papatya yı söyledikten sonra
Özgür:Birbirimizi bıçaklayalım diye bize zaman veriyolar
Jale:20 ye çıktı kelime sayısı. Barış:Sentez var onuda ansiklopediden öğrendim.
Barış:Elma diyaframı güçlendiriyo. Özgür: Açıklarmısınız Barış bey bunu? Barış:..Elmanın yuvarlaklığı.. (Özgür kopar)
Barış:(pandaya) Solaryuma girmiş kutup ayısı
Barış:Siz anlamıyosunuz işte beni.. Timuçin:Anlatmaya da çalışma.
Barış:Benim canım sıkılıyo tek başıma..konuşucak kimse yok.
Barış: Daha küçüğüm, veletim, küçük gitarım var plastik. Koltuğa çıkıyorum..gitara dın dın dın yapıp yere atıyorum.. Özgür: Bu Barış'ın sevgi gösterisi oluyo..Gitarı vurup kendini yere atıyo.
Özgür:Üç yaşında kaç kelime biliyodun ağbi? Barış: üç.
Barış:Benim gibi yuvarlak masa şovalyesine.. Özgür:Yuvarlak masa bozar..sen onu kare yap.
(Timuçin'in gülüşünü taklit ederken) Barış:yapamıyorum yaratık çıkıcak diye korkuyorum.
Özgür:git yat. Barış:dur bi kaç espri daha yapıyım.
Özgür:saat kaç? Jale:1 Barış:daha 4 saat var..10..9 saat uyur mu adam lan..şişer.
Özgür:Barış git yat oğlum belamısın?
(aşk için) Barış:ara ara ara olmuyomuş yani. o gelip buluyomuş. bende bulmasını bekliyorum.
Jale:Beni asker olsam nereye alırlardı? Özgür:askerlerden uzak bi yere alırlardı.
Barış:Hava çok sıcak, şöyle bi güneşe yatıp mayışayım.. Özgür:Buharlaşma dikkat et.
Can Gürzap: "Söz gümüşse sükut altındır" ne diyor? Özgür:Az konuş diyo. Barış:Karizman olsun.
Özgür:(Barış'a) Ben senin inancından kaynaklanan gücünü görüyorum.
Barış:Ben en çok kendime soru sorarım. Kendimle çok kavga ederim.
Barış:Benim kafamdaki tek şey müzik. Ölene kadar müzik.
Barış:Aynaya bakıyorum ve sen diyorum..sen bunu yapıcaksın ve iyi yapıcaksın.
(filmdeki cesetler için) Barış:onlar plastik..plastik... Cenk:hadi ya.
(elinde samuray kılıcı) Barış:kendimi şey gibi hissediyorum..Filmlerde başroldeki artist olur ya.. Tolga:Valla başrolmü bilmem ama artist olduğun kesin.
Barış:ben herşeyi düşünüyorum..üç ayın burda nasıl geçtiğini çok iyi biliyorum. Cenk:(güler)peki barış.
(saçları korsan Jack e benzedikten sonra kendisi için) Barış: ne koydun lan kafana?
Barış: sen şimdi tüylendirdin beni..(Özgür'e)
(Timu kapının açık kalmasını isterken) Barış ben sana vantilator istiycem
Barış: sen gitte amcan gelsin..yaylalar yaylalar..
Konu: Geri: Akademi Türkiye'den komik,tatlı,hüzünlü sözler.. 2008-06-09, 16:29
(Tolga ve Barış kameraların robot gibi gözüktüğünü söyleyip senaryo yazarlar) Barış: cyber kamera..bizi öldürmeye başlıyolar. Tolga:Biri bizi öldürüyo. Barış:Biri bizi öldürüyo...ele geçiriyolar evi. Tolga:hayatta kalan kazanıyo falan...... nöbetleşe uyuyoruz tabii. Timu:önce ben uyuyım. Barış:Yok ağbi, sana güven olmaz, sen hep yat.
Barış:(stüdyoda) Can ağbi ben paspas falan yapamaz mıyım burda ,arada şarkıda söylerim..
Barış: ben bi makarna yapıyım , benim miğde yine ters yönde.
Barış:(mutfakta Özgür'e) kapat şunu kapat. ayağımın altında dolaşıp durma.
Tolga:köpekbalıkları meraklı hayvanlar..mesela "bitür" insan eti yemezler ki..meraklılar.. Cenk:(güler) dur bakiim içinde nevar.. Tolga:merak edip ısırıyolar işte.
(Barış tekrar tekrar "bu şarkılarda olmasa" yı söylerken) Tolga:Bu şarkı o kadar uzun diilki
Noyan hoca:(derste)Tipsizsin..ritmin bozuk..dişleksin.. Barışgüler ve ekler) hareketleri yapamıyorum..
Noyan hoca: bazı ağda markaları Barış'ı görünce programa sponsor olmak istemişler.
Özgür:(Barış için)Korsan nerde?
Barış: Cenk tuhaf bi insan oldu..(kopar)tuhafladı..
Barış:Kötü şeyler düşünürseniz kötü şeyler bulursunuz.
Barış:gel,canım,gel. (kelebeğe) (daha sonra bi an omzuna konan kelebeğe öpücük yollamış)
Barış: Ben bir OBEB bir de OKEK bilirim. OKEK – Ortak keklerin en küçüğü Barış: Ben hayatımın her alanında OBEB’i ve OKEK’i kullanıyorum mesela... Özgür: Örneğin kek yerken, di mi?
(Troy filminde Brad Pitt için) Barış:Daha önce başka işte çalışıyormuş sonra kendi işini kurmuş. Tolga: Evet, Achilles Savaşçılık Ltd.
Özgür:(Barış'a)Ses tellerin biyerinden çıkıcak diye korkuyorum
Özgür:Kırmasaydın yatağı. Timuçin:Ne yatak kırması? Tolga:Snt Bernard Rotweiler kırması...
(Chatten çıkınca) Özgürünyanın sonumu geldi diye soruyolar."Barış uyuyo". Barış:Arada bi olsun yani. (güler) arada bi uyuyım.
Barış:B.A.G. sizi çok seviyorum.öpüyorum hepinizi.
Barış:Gel gel sarışığım gel...
Barış:Allahtan bıyık bırakmışım.
Timuçin:(Pınarın üstüne çay dökülünce)Oh iyi oldu onlara.
Barış:(elinde kafası kadar kalem)Bu kalem bende olsaydı ben bunla üniversiteye kadar okurdum.
Barış:(Timu'ya) Yine Terminatör gibi olmuşun.
Timu:(şarkı söylerken sesi çatlar) Yet-ti artık. Tolga:Yırt-tı artık.
BarışÇin den yeni dönen Nur hocaya) Hocam Çinli olmuşsunuz.
Barış:Çinliler bizi tanıyolarmı? Nur hoca:Tabii. Barış:Helal Çinlilere.
(semazenlerle ilgili tartışırken) BarışÖzgür'e) Ne muhalafet bi adamsın sen ya.
Özgür:Yavaş sar. Barış:Ben adamına göre sararım.
Nur hoca:Geçelim mi içeriye yavaş yavaş? Timu:İçeride bişey yok. Barış:İçeride bişey yok.Kaldırdılar içeriyi.(güler) Bitek burası var artık.
Barış:Benide Londra'ya davet ettiler....ama geri dönücem. (Nur hocayla birlikte gülerler)
Barış (Nur hoca ile Çin'in yemekleri hakkında konuşurken): Hocam tavuk pilav ısmarlasaydınız... Özgür: Hocam, böcek yediniz mi? Timuçin: Hocam, Fastfood yediniz mi? Özgür: Fastböcek...
Timuçin: Hocam, ben ara sokaklara girmek isterdim, dar ara sokaklara. Barış: Van Damme'ın filminde gördün, di mi?
Barış: Hocam siz yokken neler oldu neler. Doktora götürdüler bizi. Kafaları kontrol ettirmek için. Hepimiz problemliyiz. Hiyuuuuu (kulaklarının arkasını ovup sinirlerini gevşetmeye çalışırken).
Barış:Ben bunu taktım Dilara hoca:"Ben bunu taktım" diil."Ben bunu astım". Özenli konuşun biraz. Barış:Tamam hocam bi daha deniyelim.."Ben bunu astım".
(Tabu oynarken ,Cenk Pınar'a kurbağalama yüzmeyi anlatmaya çalışıyor) Cenk: Hani demin bir hayvan söylemiştin ya... Pınar: Evet, kurbağa... Cenk: İşte onun spor yapan hali... (Barış Tolga ve Timu koparlar)
Pınar: Hani dışarda olur ya yersin Cenk: Simit Pınar: O nasıldır? Şekli nasıldır? Cenk: Çember... Susamlı çember... (Bütün gece bunu söyleyip söyleyip güldüler)
(erkeklerin odasındaki kamera için) Barış: Abi ben bu kamerayı seviyorum ya, iyi muhabbeti var bu kameranın.
(Aile konularının işlendiği İngilizce dersinde) Barış (Timuçin'e): Oğlum, sen uncle(dayı) mısın? Barış: Bu çok iyi ya, sana bundan sonra uncle diycem, an-kıl!
(Cenk'e "Are you thin or fat?" (zayıf mısın şişman mısın) diye soran İngilizce hocasına) Tolga-Özgür: Hocam, he is balık eti. Fish meat. Like a fish yani. (Hoca anlamsız gözlerle bakıyor)
Barış (stüdyoda Can Bey'in eleştirisine cevap yetiştiren Cenk'e): Oğlum herşeye cevap vermek zorunda değilsin. Cenk: İki kişi konuşurken üçüncüye sus düşer Barış. Barış: Ama biz de dinliyoruz burda, kulaklarımız rahatsız oluyor.
Tolga (Güneş gözlüğü takmış olan Güneş Hoca'ya): Bu Güneş, bu da gözlüğü
Özgür:Biri tabanını bırakmış ağbi burda.. Barış:Benimkisidir..Topuğum düşüyo (Topuğu almaya gider)
(Stüdyoda çalışırken) Tolga:Şimdi ciddiyetle kaydı yapıyoruz.Stüdyo para yazıyo.
(Tolga bişeyi eve götürüceğini söyler) Timu:Senin evde çöp ev olucak yakında Tolga:Ne çöp evi kardeşim? Timu:Herşeyi götürüyosun ya.. Barış:Sen ne biçim konuşuyosun Tolgayla?
(aralarında akademideki eşyaları paylaştırırken) Barış:3 tane kamerayla ben ev düzerim zaten.
Kerim&Barışçı91 co-Admin
Konu: Geri: Akademi Türkiye'den komik,tatlı,hüzünlü sözler.. 2008-06-09, 16:29
(eleştirilerle ilgili) Meral Hoca:Sonra küsüyosunuz dudağınızı büküp Barış:Hocam ben hiç küsmedimki..Hocam..ben ne zaman küstüm?..Meral hocam.. (susar ve başını eğer)
Meral hoca:Hepiniz birer meleksiniz çocuklar. Barış:Aman hocam o sizin melekliğiniz.
Timu:Çıkınca baktık kaset satmıyo.. (bilekliklerini satmaktan bahsederken)
Barış:Çok zor bişey ama dogru insani buldunmu, dünyanin en güzel seyi..
(evlilik) Tolga:Ya o sinemaya gidecek, sen arkadaslarin ile mac izleyeceksin.. Barış: O sinemaya gidenlerin arasinda erkek varmi??
Tolga:İşallah herşey yolunda gider ağbi..Çünki şu saatten sonra doğru insanı aramakla uğraşmıycam.
(Sakıp Sabancı için) Tolga:adam böle bir üzüntü yaşadı. Timu:Hepimiz ölücez ağbi..gidiceğimiz yer belli. Tolga:Oğlundan bahsediyorum..yoksa adam ne üzülsün öldükten sonra..
Barış:mutluluktan öte bişey varmı?
Timu:meyve mi meyva mı? Tolga:İkiside olur. Barış:İkiside aynı ağaç.. Pınar:(gülerek)İkiside aynı ağaç? Barış:İkiside aynı ağaca çıkıyo.. Pınar:(gülerek)İkiside aynı ağaca çıkıyo?
Tolga:Jamiriquai yi izlermisin? Timu:Tabii,biliyosun ilk ben koydum.. Tolga:İlk sen başlattın.. Timu:İlk ben yavaşlattım... Tolga:İlk dvd yi sen koydun..İlk dvd yi sen icad ettin. Timu:Yok ben icad etmedim..eğri oturup doğru konuşalım şimdi.
Barış:(kumandaya) Ne oldu sana? Pilin mi bitti?
Barış:Bu şarkıyı ilerleyen saatlerde bida söyliycez.Bu denemeydi.. Pınar:test yayın.
Barış:Bag sizi çok seviyorum.Hastayım size.
Barışşarkı söylerken) Süzerek, sülerek gel bana gel.. (Özgür kopar) Barış:Bu saatten sonra ancak böyle söylenir.
(Özgür Pınara gönderilen öpücükleri 5 le çarptığını söyleyince) BarışPınar'a) Ben senin yerinde olsam kaçarım.
Özgür:(Timu'ya)Oğlum uyurken esneyen tek adamsın. saol bluenote
(Pınar Özgür ü kovalarken) Timu: Bıçak var orda bıçak..kocaman. Pınar:(güler)Yıkansın diye bekliyorum. Timu: Sok sonra yıkarız.(koparlar)
Barış(T&T scrubble oynarken): Bende geliyorum..sizi engin kelime bilgimle suluyım.
Özgür:(canlı yayında format icabı aşk hakkında) Aşk bana yol mu oluyo? Barış:Aşk bazen yol gösterir.
Barış:O kalplerde bir yer edinebilmek ..orda olabilmek en güzel mutluluk.
( selamları iletirken) Timu:Beg Özge.. Barış:Beg diil oğlum, B.A.G. (güler) Barış'ı enleyenler grubu olurdu o zaman.
Tolga:saat 12 şimdi balkabağına dönüşücez hepimiz.
Barış:BAG Hayatımın bir parçası oldunuz siz artık.
Barış:Patates kızartmak kolay kesmeye bile gerek yok.
Balon oyunu bitince ayakları havaya kaldırıp bağırırlar) Barış:Ayağımda 4 balon var. Ayağımda 4 balon var. Tolga:Bendede 1 balon var. Bendede 1 balon var.
Timu:Körebe mi? Barış'a dikkat.
Barış:Bizim Timuçinde Fedon havası var.
(Tolganın gözleri bağlandıktan sonra) Timu:Hocam o burnunun kenarından görüyo.Kocaman bi burnu var onun.
(yoğurtta ağzıyla para aradıktan sonra) Barış:Beyaz yakıştı..Ben beyaz yapıyımmı sakalları? Noyan Hoca:Yap, burnuda beyaz yap.
(kahvaltı yaparken) Barış:Nasıl zevk alıyorum şimdi yemek yerken.. Tolga:Paylaş bizimle Barış Barış:Çok mutluyum Tolga çok mutluyum. Pınar:Yatıralım Barışı masaya. Barış:Yatırın beni masaya.
Can Hoca:(Barış için) Alem herif ya..
Arkadaşlar sınavlarım yüzünden eskisi kadar fazla ilgilenemiyorum kusura bakmayın anca toparladım.
katkılarından dolayı sineme ve teyzoş a teşekkürler
(Peter Snapper ın soyadını hatırlayamadıkları zaman) Barış:eee peter . mr.peter pan... (saol teyzoş)
(Pınar kadınların periyodik dönemlerinden bahsederken) Barış: eee Ben yaşadım, bilirim... (saol teyzoş )
Levent Yüksel:Bence Barış süper .Burayı sallamak adına performansı çok iyiydi.Altyapı zayıftı. Barış:Bence sesi biraz daha açabilirdik.. (herkes kopar)
Meral hoca:Barış yine dünki gibi uzun bi cümle kursana.. Barış:Hocam ben onu çalıştıydım.
Barış:Uzun bi cümle kuruyım mı?
(Barış stüdyonun bi köşesinde dikilirken) Güneş Hoca:Barış orda napıyosun? Barış:Köşede takılıyorum..burası benim köşem.
Barış:Biraz daha yumurta yersem kanatlarım çıkıcak