GEÇEN yıl bu tarihlerde Yalçın Menteş, odamın kapısını tıklatıp, içeriye girmiş ve alkole karşı verdiği mücadeleyi tüm samimiyetiyle anlatmıştı. Hayatı boyunca iki arazözü dolduracak kadar rakı içmişti. Ancak bir ayı aşkın bir süredir ağzına içki sürmüyordu. O gün, bu mücadelesini herkese anlatması gerektiğini söylemiştim. Kitap, anı v.s. derken, gönlünden geçen projeyi anlattı. Bir tiyatro oyunuyla alkoliklere tecrübelerini aktaracaktı. "Hiç durma, hemen yaz" dedim. İki ayı bulmadan oyun hazırdı. Hem de dekoruyla, afişiyle birlikte... Gönül dostları, sevgili Yalçın'ı bu onurlu mücadelesinde yalnız bırakmamış, herkes bir ucundan omuz vermişti. Oyunun galasında hep birlikte sahnedeydik. Gözlerimizde mutluluk yaşlarıyla... Aramızda sevgili Barış Akarsu da vardı... Aradan tam bir yıl geçti. Yalçın hiçbirimizi mahcup etmedi. Yoluna "tertemiz" devam ediyor. Tamamlamak üzere olduğu Türkiye turnesi için şu aralar Karadeniz'i dolaşıyor. Konakladığı her beldede bir deniz yıldızını bile suya kavuştursa kârdır. Zaten o da öyle yapıyor. Yalçın, Amasra'ya uğramadan önce Yalancı Yarim'deki rol arkadaşı rahmetli Barış Akarsu'nun otomobilinin satışa çıkarıldığını öğrenmiş. Dedi ki, "Yüksel, bu otomobili satın alalım. Gidip, Torba kavşağının oraya dikelim. Adı da Barış Akarsu Trafik Şehitleri Anıtı olsun..." Fikir muhteşemdi. Ancak hem "dikkat dağıtacağı ve yeni kazalara neden olabileceği" düşüncesi hem de bürokratik engeller yüzünden projeden vazgeçmek zorunda kaldık. Ama gönül zengini Yalçın, Barış Akarsu adına bir şeyler yapmadan Amasra'yı terk etmek niyetinde değildi ve öyle de yaptı... Yalçın'ın "Yolluk" adlı oyunu 6 Aralık'ta Amasra'da sahnelenecek. Elde edilecek gelir, Barış'ın hayattayken destek verdiği lösemili çocuklara gidecek... Birini genç yaşta kaybettim, öbürüne gözüm gibi bakıyorum... Zira şu insanlık kuraklığında "gönül ortağı" zor bulunup, çabuk kaybediliyor.