Mesaj: #1Karadeniz`in iki hırçın dalgası Kazım Koyuncu, Barış Akarsu/14.4.2008/BİRGÜNGAZETESİ
Yazar
Mesaj
Kerim&Barışçı91 co-Admin
Konu: Mesaj: #1Karadeniz`in iki hırçın dalgası Kazım Koyuncu, Barış Akarsu/14.4.2008/BİRGÜNGAZETESİ 2008-06-11, 07:43
Karadeniz`in iki hırçın dalgası Kazım Koyuncu, Barış Akarsu
GÜLŞEN İŞERİ
Şair ceketliydi Kazım , "Her ne kadar çok istediğim şeyleri yapmakta zorlanıyorsam da pes etmedim. Düşmedim yani... Bir devrimci gibi duruyorum ki zaten devrimci olmakla sanatçı olmak arasında benim için ciddi bir bağlantı var" diyordu verdiği bir söyleşisinde.
HER ŞEYE RAĞMEN ...
Sonra not düşüyordu albüm kapağına, hiç unutulmaması için: "Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük . Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya." dedi gitmeden önce... Biz de ona seni hep özleyeceğiz ve unutmayacağız dedik, unutmadık ; bu sayfaların her satırında yer aldı Kazım ... Bugün olduğu gibi.
Söyleyecek ne çok sözü vardı Kazım `ın, neler neler biriktirmişti çıkınına. Sahnede nasıl dik durduysa, hayata karşıda aynı duruşunu gösterdi... Yan yana konuştuğumuz da hastalığıyla bile dalga geçiyordu, doktorları sevmiyordu. O en çok ne istiyordu biliyor musunuz: Sevgi krallığı... Sahnede ve her yerde sevgi kralı olmak istiyordu... Oldu da: "Biliyor musun çocukluk ütopyalarımı gerçekleştirdim, müzisyen oldum, devrimci oldum, hep güzel olmasını istedim hayatın ama onlar bile bana yetmedi. O kadar güzelini istiyorum ki sanatçılar bunu yaratabilirler. Bu beni bazen ürkütür, bazen de içimde tertemiz olduğunu düşündüğüm vicdanımla iyi hissederim. Sevmenin içine ettik, anlamı bozuldu. Ama bizim sahnemizde bu var, hep de oldu. Bütün insanları mutlu etmek istiyorum şarkı söylerken. Belki bu yüzden hastalandım, belki büyük sevgimden ürken güçler var, durdurmak istiyorlar belki) sevgi krallığı istiyorum işte... Şarkı söylerken her şey her şeyi, herkes herkesi tutuyor sanıyorum. Bu yüzden sanırım kendimi bırakmıyorum." Onların güzel anılarını yazdık, konserlerini söyleşilerini anlattık... Gidişlerini yazacağımız ise hiç aklımıza gelmedi... Gidişlerini de yazdık... Sonra gördük ki ne çok giden olmuş bizden, ne çok şeye tanıklık etmiş bu sayfalar.
BARIŞ VE KAZIM `IN DEĞERLERİNİ YAŞATACAĞIZ
Ruhi Su ve Pir Sultan Abdal türküleriyle büyüyen Barış`ı da kaybedeli 9 ay oluyor. Onu da bu sayfalarda sıkça gördünüz.... Bu vesileyle aradık Selahattin Akarsu`yu, Barış`ın babasını, bize hem Kazım `ı hem de Barış`ı anlattı. "İkisi de Karadeniz `in hırçın dalgalarıydı" diyor konuşmasına başlarken...
"Yakın zamanda Kazım Koyuncu derneği kuruldu ben de oradaydım, yakında da Barış`ın derneği kurulacak ve kardeş dernekler olacak" diyor baba Selahattin Akarsu... Barış için kurulacak olan dernek Beyoğlu `nda olacak ve Amasra `da da şubesi olacak derneğin. "Kazım ve Barış kardeş diyorum çünkü Karadeniz `in iki hırçın dalgası. Onları yetiştiren babaları da devrimci gelenekten gelenler... Onların barışa, kardeşliğe verdikler değerleri yaşatmak için elimizden geleni yapacağız..." diyor Selahattin Akarsu. Ve söyleyecekleri hiç bitmiyor:
Evet biz Barış`ı trafik kurbanına verdik, bu bizim için çok acı. Onu yaşatmak adına elimizden geleni yapıyoruz. Zaten sevenleri Amasra `da 1 Temmuz tarihinde Barış`ı Anma ve Yaşatma Festivali düzenleyecekler, heykeli açılacak yine..."
BARIŞ BİZE BAKIYOR
Evet Barış`ın heykeli dikilecek sevenleri tarafından Amasra `ya... "Biz Karadeniz `in iki çılgın dalgasını anıyoruz ve bu dalgalar devam edecek." diyen babanın ardından Barış`ın annesi Hatice Akarsu ise oğlunu anlatırken göz yaşlarına engel olamıyor. "Hani demişti ya Barış, `sevgi çok güzel her şeyi sevin, sevgi yüreğimizin anahtarıdır.` Sevenlerinin yüreğine o çizgiyle girdi ve asla çıkmayacak.. Oğlumdan ve sevenlerinden kuvvet alarak yaşıyorum.
`Barış`la çok anım var ama onun en çok özlediğim ve aradığım yanı, kapıdan gelip anneciğim deyip sarılması, başını dizlerime koyup okşamalarım... Çok özlüyorum bu bende hiç gitmiyor... Son nefesime kadar bu böyle olacak...
Bizlerde anne olarak baba olarak Barış sevenlerle birlikteyiz . Barış`ımı kaybettim ama binlerce evladım oldu. Biliyorum her yer bomboş, Barış`sız olmuyor diyorum... Ama yanımda da hissediyorum... Anneyim ve hissediyorum, bize bakıyor..."
Barış`ın Bediş annesi ise gözleri dolu dolu anlatıyor:
"Ayrılalı 9 ay geçti ama acısı dün gibi içimizde. Gün geçtikçe daha çok arıyoruz . Yarım bıraktığı projeleri hayata geçirmeye çalışıyoruz.
Lösemili çocuklara çok önem verirdi, zaten Bodrum `da da onlar için konser vermişti... Biz bu projeyi devam ettirerek Barış`ımızı yaşatıyoruz..."
* * *
Barış yok anlatılacaklar var
Neşe Açıker (Barış`ın en yakın arkadaşı)
BARIŞ`LA geçirdiğim 4 yıl bana yüzlerce anı bıraktı ama buradan insanlarla ona ait bir şey paylaşacaksam Barış`ın sadece benim için özel olacak bir hatırası yerine onun yaptığı çok özel bir şeyi anlatmayı tercih ederim. Bir gün bir okulun yetkilisi beni aradı, "Barış bey okulumu ziyaret eder mi okulumuzun ihtiyaçları var, velilerin dikkatini çekmek adına güzel bir şey olur, hem Barış beyi çocuklarımız çok seviyor, mutlu olurlar" dedi. Seve seve kabul ettik. Tesadüf bir okuldan daha aradılar; "ücretsiz konser verir mi çatımız akıyor, gelecek parayı ona aktarabilir miyiz?" diye. Ve de aynı bölgede bir okul daha vardı doğalgaz, elektrik, su vb faturaları birikmiş. Ve Barış 1 günde 3 ilköğretim okulunda ücretsiz konser verdi. Yorgunluktan ayakta duramıyordu, buna rağmen hiç şikayet etmeden çocuklarla bir çocuk gibi eğlenerek yaptı bu işi. Hem onları sevindirdi, hem de okulların küçük de olsa bazı ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı oldu. Ve de bunu hiç kimseye duyurmadan yaptı. Artık Barış yok, ama onun hakkında anlatılacak çok şey var. Ve de örnek alınacak... 2008-04-14 Birgün http://www.tumgazeteler.com/?a=2741946
Mesaj: #1Karadeniz`in iki hırçın dalgası Kazım Koyuncu, Barış Akarsu/14.4.2008/BİRGÜNGAZETESİ