Barış ve Selahattin ve Hatice / 2007-07-09 04:45:09 Birgün
2 posters
Yazar
Mesaj
Kerim&Barışçı91 co-Admin
Konu: Barış ve Selahattin ve Hatice / 2007-07-09 04:45:09 Birgün 2008-06-11, 08:15
]
Barış ve Selahattin ve Hatice Barış Akarsu , gencecikken toprağa düştü... Belli ki ismiyle müsemma bir gençti... Belli ki yüzüne bakınca hep akla huzur getirdi; sürmeli gözlerine değen gözlere hep ışıltı verdi. Şu gezegende 1945`ten bu yana yalnızca 28 gün savaşsız, yani barış içinde yaşanabilmiş: `Bizim` Barış da, kendisiyle barışık, yalnızca 28 yıl yaşayabildi işte...
`Şöhretli` bir müzisyen... Ayrıca son dönemde çok izlenen bir dizinin de yıldızıymış. Hiç izlemedim. Cem Karaca ezgilerini söylediğinden, televizyonda rastladığımda ara sıra kulak kesilirdim, adını dahi bilmezdim. Meğer sürmeli gözlü bu çocuk, bizim de Barış`ımızmış... Sadece televizyon yıldızı değil, yardım konserlerinde sahneye çıktığı lösemili çocukların, bir başka dünya imkanı peşinde koşan Barışarock inisiyatifinin, Küresel BAK `ın da yıldızıymış, yani aktivistiymiş... Bizimkilerle beraber heyecanlanır, sokaklara çıkar ve haykırırmış...
Her sevgiyi, her aşkı, her heyecanı, her duyguyu meta haline getiren, piyasalaştıran, kısa sürede tüketime sunup tüketmek, tükettirmek pespayeliğiy-le alesta bekleyen Medya canavarının elinden çekip almamız gereken bir evladımızdır bizim Barış...
Çünkü sıradan ve sahici insanlar tapınsınlar diye medyanın ilahlaştırdığı kimliklerin ötesinde, bizatihi kendisi sıradan ve sahici bir insan olarak yaşamış bizim Barış... Bunu da ancak öldüğünde öğrenebildik... `Medyatik şöhret` Barış`ın ötesinde kendi Barış`ımızı yeni keşfedebildik... Bu da Barış`ın şanından olsa gerek; ve asıl şan şöhret de böylesi olsa gerek...
Peki, neden `bizim` Barış? Çünkü bizim kuşaktan ve bizim yaşantılarımızdan bir anne-babanın, işçi Hatice ile işçi Selahattin `in çocuğu, yani bizim de evladımız Barış... Zaten babası, öylesine değil bilerek ve seçerek vermiş `Barış` ismini oğluna: `Başın sıkıştığında ismini hatırla, her sorununda çözümün ismindir evladım , unutma` demiş, bizim Selahattin . Ruhi Su ile müziği sevdirmiş ve bize dair pek çok şeyi ve dahi sıradan ve sahici bir kimlikten asla vazgeçmemeyi... İşte bu yüzden, renkli ekranlardan, sanal -yalan dünyalardan firar edip geldiği Amasra kumsallarındaki bir şöhretsiz Barış`ın şöhretsiz kankalarıyla kafa çekip gitar tıngırdatması, bir başka dünyada, kendi dünyasında yaşayabilmesi mümkün olabilmiş. Ve dahi Barış medyatik dünyanın ikon metalarından gayri bir dünyanın, Hatice ile Selahattin `in başka dünyasının da mümkün ve makbul olduğunu hep bilmiş... Melodisini kumsal kenarındaki çalılıklardan gelen cır cır böceklerinden araklayan bir bıçkın delikanlı kalmayı bilinçli olarak tercih etmiş. İşte bu yüzden şarkı söylemekten öte, asıl maharetin, söylediği şarkıları yaşayabilmek olduğunu da keşfedebilmiş.
Görmedim, anlattılar, okudum: `Tepede beyaz bir saray / Sarayda soytarı bir kral / Kara haber onun işi sıra kimde / Kanlı resimler ressamı / Sergide insan mezarı / Satılık olan karanlıktır çerçevede...` diyen şarkılarını haykırmış, 2005 yılında Barışarock `ta. Ve bu ezgileri barış işareti yaparak kendisine eşlik eden binlerce akranıyla tekrarlamış. Haykırışının klibini çekmişler; fondaki savaş görüntüleri ve gözbebekleriyle açız diye haykıran Afrikalı bebelerle birlikte haykırmış aynı şarkısını...
Selahattin ve Hatice , son sözüm ikinizedir: Kısa süreliğine de olsa bize böyle bir Barış bahşettiniz, müteşekkiriz. Şimdi Barış `ımızı toprağa verdiniz. Ve dileyelim, toprağından Barış yeşersin... Melih Pekdemir 2007-07-09 04:45:09 Birgün
crazykerim Admin
Konu: Geri: Barış ve Selahattin ve Hatice / 2007-07-09 04:45:09 Birgün 2008-06-11, 09:27
saol paylaşım için..
Barış ve Selahattin ve Hatice / 2007-07-09 04:45:09 Birgün