Ajlan'ın ölüm randevusu Ehliyetini 3 gün önce alan, Kaş'taki randevusuna kendi arabasıyla giden pop müziğin sevilen sesi, Fethiye'de trafik kazasında can verdi
Erdoğan Cankuş - Fethiye
Türk Hafif Müziğinin ünlü sesi Erol Büyükburç'un pop müzik sanatçısı olan kızı Ajlan Büyükburç (29), Fethiye yakınlarında geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirdi. Erol Büyükburç, kızının ölümünü duyunca fenalaşıp İstanbul'da tedavi altına alındı. Sürücü ehliyetini üç gün önce İstanbul'dan aldığı anlaşılan genç sanatçı, 34 KMP 20 plakalı Mazda marka otomobille dün sabah erken saatlerde Bodrum'dan Kaş'a gitmek üzere yola çıktı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, saat 07.00 sıralarında Eşme beldesi yakınlarına geldiğinde, virajı hızla dönen Ajlan, karşısına çatallı yol çıkınca paniğe kapılıp frene bastı. Asfalt yoldan çıkıp bir hafta önce hizmete sokulan stablize yola giren otomobil üç takla attıktan sonra yol kenarında park halindeki traktöre çarptı.
Otomobildeki not
Ajlan Büyükburç paramparça olan otomobilde yaşamını yitirdi. Fethiye Devlet Hastanesi'nde yapılan otopside genç şarkıcının, boynunda ve kolunda üçer kırık olduğu, ölümün akciğer kanaması, kafa travması ve boyun kırığından meydana geldiği belirlendi. Büyükburç'un kaza geçirdiği sırada Gloria Estayn'a ait Destiny isimli albümünü dinlediği anlaşıldı. Otomobilde Ajlan Büyükburç'un Kaş'ta Sevgi isimli bir gazeteciyle randevusu olduğunu belirten bir de not bulundu.
Polisle sohbet etti
Ajlan Büyükburç'un kazadan 10 dakika önce Fethiye yakınlarında yol kontrolü yapan trafik polisleriyle sohbet ettiği, kendisini tanıttığı ve "Bodrum'dan yola çıktım, Kaş'a gazeteci bir arkadaşla buluşmaya gidiyorum" dediği öğrenildi.
Korkuyordu, eceli oldu
Benim en büyük fobim, trafik Ajlan'ın birkaç yıl önceki bir röportajında şu başlık vardı: "En büyük fobim trafik." Trafikten çok korktuğunu, bu yüzden araba sahibi olmaktan kaçındığını uzun uzun anlatıyordu. Ama korktuğu başına geldi. Fethiye'de geçirdiği bir trafik kazası sonucu yaşamının baharında hayata veda etti. Hayatı roman gibi olan Ajlan; 13 Kasım 1970'te İstanbul'da doğdu. Erol Büyürburç'un sekreterliğini yapan Türkan Hanım, yasak bir ilişki sonucu Ajlan'ı dünyaya getirmişti. Jeyan adlı bir kızkardeşi daha vardı. Uzun süre kızlarını nüfusuna geçirmeyen Erol Büyükburç, Emel Büyükburç ile evlenince onlardan tamamen koptu. Ajlan ile babasının yıldızı hiç barışmadı. Yıllar sonra Büyükburç soyadını alan Ajlan'ın, babadan gelen yeteneği altı yaşında ortaya çıktı. Nişantaşı Anadolu Lisesi'nde okurken, Milliyet'in geleneksel Liselerarası Müzik Yarışması'nda "En iyi kız solist" dalında birinci oldu. Üniversiteye hazırlanırken Hilton Oteli'nin orkestrasında şarkı söylemeye başladı. 1993'te katıldığı Pop Show Yarışması sayesinde adını tüm Türkiye'ye duyurdu. Aynı orkestrada çalıştığı Mine ile bir ikili oluşturdu. İkili, "Aşkolsun" adlı ilk ve son albümlerini Aralık 1993'te piyasaya çıkarttı. Albüm çok beğenildi ama Ajlan ile Mine bir yıl sonra ayrıldı. Yoluna tek başına devam eden Ajlan, 1995'te Kültür Bakanlığı tarafından gönderildiği ABD'deki Houston Festivali'nde sahneye çıktı. "Tutunup Kendime" adını taşıyan ilk solo albümünü Mayıs 1995'de çıkardı. Saçlarını kestirip, kadınsı giysiler tercih ederek, görüntüsünü de yeniledi.
Sporcu olmak isterdim
Şarkıcının en büyük hobileri; kitap okumak, boncuk dizmek, yalnız kalmak, ev düzenlemek, şiir okumak ve film izlemekti. Ajlan her fırsatta "Tam bir akrep burcu kadınıyım" derdi. Popta, Sertab Erener, Fatih Erkoç, MFÖ, Vanessa Kay Rubin, sinemada, Nur Sürer, Mehmet Aslantuğ, Jodie Foster, Al Pacino hayranı olan Ajlan Büyükburç'un favori yazarı Wilbur Smith idi. Koyu bir Fenerbahçeli olan Ajlan; ikinci meslek olarak boncuk kolyeler imal edip, satıyor ve yabancı dil dersi veriyordu. "Şarkıcı olmasaydım, sporcu olmak isterdim" diyordu.
Pop dünyası yasta
* Mine: Şu an perişan durumdayım. Uçak bileti ayarlayıp yanına gitmeye çalışıyorum. Geçen yıl 22 Temmuz'da ben de bir arkadaşımla motorsiklet kazası geçirmiştim. İki ay hastane yattım. Ne acı bir rastlantı bu? İnanamıyorum. * Fatih Erkoç: Ajlan benim sahnede en çok birlikte olduğum sanatçıların başında geliyordu. Sempatik, sevecen, samimi, içten ve hayatı çok seven bir kızdı. Tüm sanatçılar içinde bana içten davranan sanatçıydı. Ani ölümü bende çok büyük bir sarsıntı yarattı. * Sinan Erkoç: Çok sevdiğim, yakın arkadaşımdı. 15 - 16 yaşından bu yana herşeyi tek başına yaparak bulunduğu konuma geldi. Sahnede birlikte çok çalıştık. Bugün Türkiye'de bir yakınını trafik canavarına kurban vermeyen kimse yok. Sanat camiası da bundan nasibini fazlasıyla aldı. Artık büyük bir trafik kampanyası açmak gerekiyor. * Sibel Tüzün: Dünyanın en tatlı insanlardan biriydi. Öldüğüne inanamıyorum. * İzel: Neden hep iyiler gidiyor? Neredeyse çocukluk arkadaşımdı. Beraber büyüdük. Dünyanının en iyi insanlarından biriydi. Hepimizin için çok büyük bir kayıp olduğunu söyleyebilirim. Son gördüğümde de her zaman ki gibi cıvıl cıvıldı. * Naşide Göktürk: Öldüğüne inanmıyorum. O haylaz, yaramaz bir çocuktu. Bunun da bize yaptığı bir şaka olduğuna inanmak istiyorum. Daha Kerim'in acısını unutmadan bu geldi. Bu kadar genç bir ölüm olur mu? Son albümünde birlikte çalıştık. Parça seçimlerini birlikte yaptık, aylarca beraber çalıştık. Acım çok büyük. * Afşin Akın (Yapımcı): Yeni plağını Aura Production'a yapacaktı. Özdemir Erdoğan'ın oğlu Mehmet Can ile birlikte çalışacaktı. Caz söylemek istiyordu. Ne yazık ki olmadı.
Trafik kurbanı popçular
Nurdan Akıner Pop dünyası son yıllarda sevilen yıldızlarını trafiğe kurban veriyor. Mesleklerinin zirvesindeki isimler, uykusuz ve alkollü yola çıkma, dikkatsizlik, emniyet kemeri kullanmama, motorsikletle seyrederken kask takmama, karayollarının yetersizliği gibi nedenlerle hayatlarının baharında yaşama birer birer veda ediyor. Pop müzik, ilk yasını Uzay Heparı ile tuttu. 1994'te, tiyatro sanatçısı Demet Akbağ'ın otomobiline motorsikletiyle çarpan Heparı, kasksız olması nedeniyle 25 yaşında yaşamını kaybetti. İTÜ Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü mezunu olan Heparı, Sezen Aksu'nun en sevilen şarkılarına imza atmıştı.
1998'de iki kurban
Pop müziğin neşeli yüzü Grup Vitamin'in şefi Gökhan Semiz, 17 Ocak 1998'de Bakırköy sahilyolunda geçirdiği kazada, arabanın arka koltuğundan fırlayarak yaşamını yitirdi. Kerim Tekin ise aynı yıl, henüz 22 yaşındayken Afyon - Sandıklı karayolunda meydana gelen zincirleme trafik kazası sonucu öldü. Geçen sene de Ajda Pekkan, Ayşegül Aldinç gibi ünlülerin menajerliğini yapan Anuş Bakış, Ankara'dan İstanbul'a dönerken geçirdiği kaza sonucu hayata veda etti